English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | drip with v. | (su/bir sıvı) içinde kalmak |
Phrasals | drip with v. | (bir sıvıyı) çekmek |
Phrasals | drip with v. | her tarafından (su/bir sıvı) damlamak |
Phrasals | drip with v. | (konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak |
Phrasals | drip with v. | (bir özelliği/yaklaşımı) açıkça belli etmek/göstermek |
Phrasals | drip with v. | aşırı ıslanmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | drip with (something) v. | aşırı ıslak |
Phrasals | drip with (something) v. | su/bir sıvı içinde kalmak |
Phrasals | drip with (something) v. | bir sıvıyı çekmek |
Phrasals | drip with (something) v. | her tarafından (su/bir sıvı) damlamak |
Phrasals | drip with (something) v. | (konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak |
Phrasals | drip with (something) v. | bir özelliği/yaklaşımı açıkça belli etmek/göstermek |
Phrasals | drip with something v. | aşırı ıslanmak |
Phrasals | drip with something v. | her tarafından su/bir sıvı damlamak |
Phrasals | drip with something v. | su/bir sıvı içinde kalmak |
Phrasals | drip with something v. | (konuşmasından, duruşundan) bir şey akmak |
Phrasals | drip with something v. | bir özelliği/yaklaşımı açıkça belli etmek/göstermek |